Email Marketing Sektörünün Belası: Inboxa Ulaşmayan Emailler

Email Marketing Sektörünün Belası: Inboxa Ulaşmayan Emailler
Bin bir zahmetle web sitenizi oluşturuyor, içerikle dolduruyor, tanıtım çalışmaları yapıyor ve ziyaretçi çekiyorsunuz. Sonra yine bu ziyaretçilerinizi Email bülteni abonelerine dönüştürüp kalıcı müşteriler haline getirmeye çalışıyorsunuz. Fakat buraya kadar pür dikkat ve onca zahmete katlanarak harcadığınız emekleri bir çırpıda suya düşürmek tehlikesiyle karşı karşıya olduğunuzu bilmiyor ve basit hatalar yüzünden mesajlarınızı abonelerinize ulaştıramıyorsunuz. Peki emailleriniz neden inbox'a ulaşmıyor?

İşte size eposta pazarlaması ya da email marketin sektörünün belası; gelen kutusuna ulaşmayan emailler ile ilgili faydalı bir yazı. Aşağıda anlattığımız hataları yapmayın ve okurlarınızın spam klasörüne takılmayın:

Davetsiz Misafir Olmayın

Email listenize kendisi kaydolmamış kişileri kesinlikle listenize elle eklemeyin bu şekilde onlara göndereceğiniz epostalar onlar için sürpriz olacaktır. Bu da postalarınızı spam olarak işaretlemeleri için büyük bir risk oluşturur.

Otomatik üye kayıt yönteminden kaçının çünkü insanlar kendileri üye olmadıklarını fark ettikleri bültenlerden rahatsız olurlar ve genelde onları spam olarak işaretlerler.

Burada işin püf noktası psikolojidir. “Nasıl?” diye soracak olursanız; insanlar her zaman “tercih yapma” eğilimindedir ve dikkat ederseniz genellikle kendi tercihleriyle övünür ya da gurur duyarlar. Şimdi sizin bülten veya diğer tanıtım emaillerinizin içeriği harika bile olsa, beklenmedik bir şekilde okurlarınızın karşısına çıktığı zaman bu bir “davetsiz misafir” olmaktan kurtulamaz.

İnsanlar eposta gelen kutularında böyle bir beklenmedik email ile karşılaştıkları zaman istem dışı olarak onu yabancı görür ve sahiplenemezler. Bu da ne yazık ki aslında hoşlarına gidebilecek bir mesaj dahi olsa onları “spam olarak işaretle” butonuna daha kolay yaklaştırır.

Bu yüzden altın kurallardan ilkini unutmayalım: Otomatik üyelik kaydı ve manuel üyelik kaydı yok!

Mail Bombardımanına Tutmayın

‘Haftalık Bülten’ dediyseniz, haftalık bülten olarak kalın. Sadece yeni yayınlar ya da yeni ürün duyuruları dediyseniz de bunları haftanın belli bir veya en fazla iki gününde toplu halde gönderin. İnsanlara her gün ya da gün aşırı bülten postası gönderirseniz, sizden bıkacak ve muhtemelen kısa bir süre sonra “spammm” diye yumruklayacaklardır.

‘Exit’ - ‘Çıkış’ Tabelasını Koymaktan Korkmayın

Çünkü çıkış kapısını gören insanlar hemen dışarı çıkmaya çalışmazlar. Rahat olun. Asıl korkmanız gereken maillerinizin içeriğiyle ilgili kalite ve onlara ne sunduğunuzdur. İnsanların teklif ettiğiniz şeylerle ilgilenip ilgilenmeyeceklerine odaklanın.

Eğer bir bülten aboneniz bir gün gelip de üyelikten çıkmak isterse ki bu en doğal hakkıdır, bir ‘unsubscribe’ yani üyelikten çıkış linki göremezse çare olarak maillerinizi spam olarak işaretleyecektir. İşte asıl tehlike budur. O yüzden insanların görüp de tıklamalarından gereksiz yere çekinmeyin ve üyelikten çıkış linklerinizi kolay fark edilir kılın. Bu size puan bile kazandırır.

Aşırı Link Yüklemesinden Kaçının

Mail içeriğinizde fazla sayıda link, yani bağlantı bulundurmak muhtemel bir spam alarmının tetikleyicisi olacaktır. Bu yüzden bağlantı sayısını dengeli tutmaya çalışın. Bağlantılarınızı artırmanız gerekiyorsa, bunu dengelemek için düz metin içeriğinizi de o oranda artırmanız faydalı olacaktır.

Listelerinizi Düzenli Kontrol Edin, Temizlik Yapın

Listenizdeki herkes maillerinize aynı oranda tepki vermez. Bazı okurlar bir kez abone olur, sonra ya aboneliğini unutur gider ya da fırsat bulamaz ve bir daha sizden gelen mailleri hiç kontrol etmez. Mailleriniz aylarca açılmadan bekler. İşte bu durum da spam klasörüne düşmek için önemli bir tehlikedir.

Böyle aboneleri ne yazık ki listelerinizden çıkarmak durumundasınızdır. Evet, bir aboneyi listeden silmek acıtıcı olabiliyor, fakat zaten mesajlarınızla ilgilenmiyorsa, orada durmasına da gerek yok demektir. Bu sizin maillerinizin sağlığı için daha iyi; üzülmeyin.

www.message34.com

Emailler yerine ulaşırken neden sorun yaşarlar?

Hayatımızın birçok alanında işimizi kolaylaştıran emailler bazen iletişim sorunlarına yol açabilir. Gönderilen bir email bir anda ortadan kaybolabilir ya da uzun zaman sonra iletilebilir. Bu durumlarda soruna müdahale etmek için yapabileceğiniz ve yapamayacağınız şeylerin farkında olmalısınız.

Gerek iş gerekse kişisel  hayatımızda iletişim kurmak için email yolunu sıkça tercih ediyoruz . Hızlı ve kolay kullanımı sayesinde email dosya göndermek veya mesaj iletmek için elverişli bir araç olarak yerini koruyor. Akıllı telefonların da hayatımıza dahil olmasıyla zaman ve mekan ayrımı olmaksızın anlık iletişim sağlayan bu aracı ücretsiz olarak da kullanabiliyoruz. Peki bunca avantajın yanında hiç dezavantaj yok mu? Elbette var.

Genel olarak gönderilen emailler birkaç saniye içerisinde alıcıya ulaşır. Fakat bazen bu süre beklenenden daha uzun sürer. Bu gecikmeleri azaltmak ya da ortadan kaldırmak için bu aracın çalışma sistemini bilmeniz gerekir.

Gönderdiğiniz emailler bilgisayarınızdan direkt olarak alıcının bilgisayarına ulaşmaz. Alıcıya iletilmeden önce internette kısa bir seyahate çıkar. Bu seyahat boyunca da bazı duraklarda durması gerekir. Emailin alıcıya ulaşmak için izlediği yolu şöyle özetleyebiliriz:

1. Email Gmail, Hotmail, Yahoo ya da Outlook gibi bir araç kullanılarak bir sistemde oluşturulur.
2. “Gönder” butonuna basıldığı zaman mesaj posta sunucusuna gönderilir.
3. Posta sunucusu emaili kontrol eder ve alıcının kurduğu DNS ayarlarına uygun olarak nereye gönderilmesi gerektiğine karar verir.
4. Posta sunucusu emaili listelenen sunucuya gönderir.
5. Bazen listelenen sunucu direkt olarak alıcının posta sunucusu değil spam filtresi ya da arşiv sunucusu olabilir.
6. Alıcı sunucu mesajı gerçek posta sunucusuna iletir.
7. Alıcı posta sunucusuyla bağlantı kurar ve mesaja ulaşır. 

Olcukça basit gözüken bu süreç aslında aslında biraz karmaşık. Çünkü internet kablolar, fiber optikler ve diğer bilgisayarlara bağlı olan bir dizi bilgisayardan oluşur. Bu yüzden de emailin genellikle uzun bir yol gitmesi ve bazen beklemesi gerekir. Bu beklemeler de emailin alıcıya hemen ulaşmasına engel olur.

İnboxa hemen ulaşmayan emaillerin sebepleri genellikle şunlardır:

Kullanıcı hatası: En sık karşılaşılan hatalardan biri de yanlış yazılan adreslerdir. Beklediğiniz bir email size ulaşmazsa gönderici ile iletişime geçerek email adresinizi kontrol etmesini isteyebilirsiniz.

Spam filtresi: Spam filtreleri bazen yanlış çalışabilir ve beklenen bir emaili önemsiz posta olarak saptayabilir. Böylece alıcı emaile ulaşamaz. Bunun için önemsiz posta kutusunu kontrol etmekte fayda var.

Bağlantı sorunu: İnternet bağlantısı koptuğunda gecikme yaşayabilirsiniz. Bilgisayarınız ve posta sunucusu ya da diğer duraklar arasındaki zayıf bağlantı emaillerin hemen ulaşmasına engel olur. Hatta zaman zaman bu bağlantı zayıflığı/kopukluğu emailin birden fazla yerine ulaşmasına da sebep olabilir. Bu nedenle posta sunucuları siz hata mesajı almasanız bile emailinizi iletmek için tekrar tekrar göndermeyi deneyecektir.

Ne yazık ki bu gecikmelere müdahale etmek çok mümkün gözükmüyor. İnsanlar, bilgisayarlar ve sistemler hata yapabilir. Bu nedenle tavsiyemiz, geciken ya da ulaşmayan emaillerle karşılaştığınızda tekrar göndermeyi deneyebilir. Gönderdiğiniz maile karşılık alamadığınızda alıcının bu problemle karşılaşma ihtimalini göz önünde bulundurarak kontrol edebilirsiniz.

www.message34.com

2014 yılının ilk yarısına ait 10 Email Marketing istatistiği

2014 yılının ilk yarısına ait 10 Email Marketing istatistiği

Güncel Email Marketing istatistiklerine her firmanın ihtiyacı vardır!

1-Email Marketing’in ROI ölçümü ile satışa geri dönüşümü %4,3 gibi yüksek bir rakamdır.

2-Müşterilerin %91’i günde en az bir kere emaillerini kontrol eder.

3-Bu bölümde bir çok mobil hesap da var; mobil hesaplarda açılma oranı %66’dır.

4-Fakat mobilde yalnızca 1-3 arası tıklama oluyor!

5-Tüketicilerin %48’i email yoluyla markalardan etkileşim almaktan hoşlanıyor.

6-McKinsey'in yaptığı bir araştırmaya göre, email üzerinden müşteri kazanmak Facebook ve Twitter’a göre neredeyse 40 kat daha kolaydır.

7-Bir numaralı email istemcisi olan Google kullanıcıları %34 açılma oranı ile iPhone’un da doğal kullanıcılarıdır. (Neyse ki esnek tasarımı destekliyor)

8-B2B pazarlamacılarının %64,5’u 2014 yılında email marketing harcamalarını arttırmayı planlıyor. 

9-Email alıcılarının %35’inin emaillerini açma nedeni yalnızca kısa ve öz konu satırına dayalı olması.

10-Pazarlamacıların %63’ü tasarım ve içerik üzerinde kampanya başına en az 2 saat harcıyor.

www.message34.com